gris

Herkese merhaba arkadaslar 1haftadır yoktum ortalarda.. Size daha önce bahsettiğim üzere Türkiye'ye Ankara'ya ailemin Berkant kuzenimin instagram paylaşımı.. Rahatsızlanmadan önceki düğünde fotoğraf çekerken kuzenime el sallarken.. yanına gittim. Aslında bu "tatili" planlarken İstanbul'a, abimlerin yanına gitmek vardı aklımda ama hayat planlarla yürümüyor.. 1ay önce anneannem çok hastalandı_aniden. Barsak düğümlenmesi olmuş, apar-topar ameliyata alındı. Ameliyat sonrası Yoğun Bakım Ünitesi'nden, makinaya bağlı kaldı.. Gerçekten bebekler gibi bakıldı_abimin arkadaşları sağolsunlar GATA'da çok ilgilendiler. Dayım hep yanında kaldı. Annem ve teyzemler günlük gidip-geldiler hastaneye. Yani bende "tatil" olayını iptal edip anneannemi görmeye, anneme destek olmaya rotamı Ankara'ya çevirdim. Perşembe sabah uçağım vardı. Ben daha Ercan'dayken haber geldi babamdan: Anneannemi kaybettik.. Hastalanmadan önce görüntülü konusup, dolaylı yol

Herkese Merhaba arkadaşlar:) Bugün size  Note Professional 5li gri-siyah ( 105 ) ve somon-kahve ( 104 ) f ar paletlerinden bahsedeceğim:) Hadi başlayalım:  105 numara-- kapalı-açık normal çekimli-flash çekimli hali 104 numara--kapalı-açık normal çekimli-flash çekimli hali Evet arkadaşlar. Bende Note'un 2adet 5li far paleti bulunmak. İlk olarak gri-siyah tonları Böyle dış ambalajı/kutusuyla alıyorsunuz içeren far paletini 105   almıştım ( Mağusa Note'dan ) daha sonra bu tonlarına aşık olduğum 104 numaralı somon-kahve tonlarını aldım ( Lefkoşa Note'dan ). İkisinde de mat ve sedefli farlar mevcut. Yalnız yapıları _bence_azıcık farklı gibi.. Yani nasıl desem, 105numaralı paletin farları daha güzel dağılıyor ve gördüğüm renkleri veriyor ( bir tek sağdaki çok simli_simli farı hiç sevmiyorum biliyorsunuz_ ) ama 104 numaralı paletin farları azıcık üzdü beni. Soldan 3renk iyi 4.ve 5. renk ortalama_bence_ Zaten anlamadığım şekilde farların konulmuş olduğu plas

Herkese merhaba arkadaslar 2gündür size yazı yazamadım kusura bakmayın. Herkesten o kadar çok meraklanma mesajı aldım ki, çok teşekkür ederim haahaha neyse şaka bir yana, okunsun okunmasın ben buraya post yazma işini gerçekten sevdim:)  İşe başladım millet:)) Çok şükür ki Allah işsizlere gönüllerinden geçen işi nasip etsin, darısı isteyenlerin başına:) Helal kazançlarımız olsun..  Neyse şükür duamızı da yaptıktan sonra,  Geç gelen postuma geçmeden önce, azıcık içimi dökeyim size.. Sevgili anneannem hasta. Hemde çok hasta.. Barsak ameliyatı olmuştu, toparlanamadı, zaten Koah vardı ciğer ve böbrekler sıkıntılıymış ve yoğun bakımda yatıyor şuan kendisi, Ankara'da.. Bu hafta içinde muhtemelen onu görmeye gideceğim.. İş bulmanın sevinci, anneannemin hali, annemin" iyiyiz iyiyiz acele etme gelmek için işini yoluna koy gelirsiniz " telkinleri ama tüm sülalenin yavaş yavaş ama derinden Ankara'ya yol alması, insanı gerçekten biraz telaşlandırmıyor değil.. Turan gelemeyecek

Tekrar merhaba arkadaşlar Bu hafta size eski bir film önereceğim 1997 yapım The Game ( oyun ): Evet biraz kıyıda köşede kalmış filmleri öneriyorum farkındayım, bunu bilerek yapıyorum. Çünkü klasik imdb'de 8 ve üstü almış bir çok filmi zaten çoğunuz izlemişsinizdir. Onun için aklıma ilk gelen filmleri değil de, çevreme önerdiğimde izleme sayısı az ama izledikten sonra güzelmiş, denilen filmleri eklemeye çalışıyorum:) Yönetmen: David Fincher Senarist: Michael ferris, John D. Brancato Yapım: ABD Yılı: 1997-98 Oyuncular: Michael Douglas, Sean Penn Türü: Aksiyon, macera, gizem Buradan sonrası spoiler/ deli film anlatma ve fikirlerim içerir.. İzlemediyseniz aşağıdaki yazımı lütfen izledikten sonra okuyun, sonra da bana kızmayın:) ----- Efenim zenginlik zor iş. Zenginin şakası bile bir başka. Eşek şakası desek daha doğru olur.. Bir çok film izleyen, yorum atan, ekşi sözlük yazarlar vs. filmin sonunu, sahneleri filan eleştirmiş; çekim açılarını beğenmişler. Ben hepsi

Herkese merhaba arkadaşlar Bugün kısacık bi' post ile karşınızdayım. Gris'e kutu yapmıştım, ondan bahsedeceğim size. Evet kışın yapsaydım daha iyi olurdu ama, malzemeler ortalıkta duracağına yapayım dedim:) Aslında bu ev dostlarınız için kutu olayını internette görüyordum, uygun T-shirt ayarlayamıyordum. En sonun da h.sonu elediğimiz kıyafetlerden bi' tanesini ayırdım Gris için ve yaz başlarken, bu sıcakta ona kutu yaptım:)  Hadi başlayalım: Malzemelerimiz yukarıda gösterdiğim gibi azıcık:)  - Boş orta boy koli/kutu ( t-shirt'ün içine girecek boyutta. kullandığım kutu: 39x31x32cm t-shirt xxl ) - Büyük eski t-shirt - Koli bandı  - Makas_maket bıcağı_kalem - Bende olmayan ama sizde varsa işinize yarayacak olan, mekanik zımba tabancası ( yoksa dikmek için iğne_iplik ) * Kutunun sadece üst kısımlarını, tek kenarı içine katlamadan bantlıyoruz   ( sağlam olmayan yerlerini de bantlayın tabi ki. Siz gif'ten daha sağlam bantlayın. Tek elle bu kadar old:d

Merhaba arkadaşlar Minicik bir post ile karşınızdayım:)  Pazar akşamı baktım ki dudaklarım çok çatlamış. Elimde süper kaliteli olmasa da malzemeler var, o zaman ne duruyorum scrubs yapsana dedim kendi kendime:D ( eminim okurken ses tonumu duymuşsunuzdur, Türkücü ses tonunu he he )  kullandığım malzemeler: Şimdiii... Aslında ben ezbere ve kendimce yaptım bunu. Siz içeriğini tabi ki de değiştirebilirsiniz ( zaten alerjik durumlarınız filan olur, ben karışmam. bende sıkıntı yapmadı çok şükür. Sadece fikir versin ve denemek isterseniz diye, tıpkı kaş-kirpik maskesi gibi bakmadıysanız , anlatıyorum. Gerisi sizin sorumluluğunuzdadır, bilginize..:d ) : - küçük boş kapaklı pot ( 5ml- gratis, watsons, int var ) - şeker ve tuz - hindistancevizi yağı - tarçın yağı - çilekli/kirazlı balm ( aslında bunun sebebi koku ve tat vermesi. Yani gerçek çilek_ömrü kısa olur ama olur yani_, gıda boyası ne bileyim bunlar olur sanki. Ben kolaya kaçtım ) - karıştırmak için ahşap spatula/çubuk vs.

Selam arkadaşlar? Hafta sonunuz nasıl geçti? Bizim aslında genel olarak stabil-normal geçtiyse de ( malum Ramazan-oruç :d )  size cumartesi gününden bahsedeceğim. Pazar pinekledik çünkü:)) Bizim aslında öyle çok anlatacak bir günümüz olmadı. Umarım sizin olmuştur:) yaptığımız bi iyi şey bi de yapamadığımız şeyler oldu:) Hadi anlatayım da dinleyin ( okuyun ihi )  Yaptığımız iyi şey: Lefkoşa'ya Mağusa'dan taşındık bunu artık biliyorsunuz zaten. Oradayken taşınma esnasında haliyle verilecek, ayıklanacak, atılacak, evde bırakılacak ve götürülecek eşyalar diye gruplama yapıp; verilecek olan kıyafetleri Lala Mustafa Paşa Cami 'ye bırakmıştık. Aslında 5yıl boyunca her sezon yaptığım şeydir bu hareket. Her ne kadar " ben çok alışveriş yapmam ", " benim çok kıyafetim yoktur " desek de yazdan kışa-kıştan yaza geçerken 1büyük poşet kıyafet ayıklıyorum mutlaka çıkıyor bir şeyler.. En büyüğü de taşınırken oldu tabi ki..  Yalnız Cami'ye bırakma işi; düzgü

Herkese merhaba arkadaşlar Bugün size epeydir yapıp test ettiğim fırın sütlaç tarifinden bahsedeceğim:) eğer benim gibi sıcakken güvecin kenarlarını silmezseniz, böyle kötü sunum yapmış olursunuz.. kusura bakmayın.. Aslında ilk tarifi  Buradan  aldım. Püf noktalarını buradan kaptım. Bakmalısınız..  Ana sütlacı  _ yani devamlı yaptığınız _ yapmayı biliyorsanız zaten işiniz çok kolay. Süt olarak ise, eğer siz şanslısınız ve halis inek sütünüz varsa ne mutlu. Ama ben burada ( burada sütün belki en doğalını bulabiliriz ama ne yazık ki henüz öyle bir girişimde bulunamadık ) Koop'un tam yağlı inek sütünü kullandım.  Koop buranın yerel markası olup adını Sütcülük şirketi olan kooperatif'in kısaltmasından almış. 1958yılında kurulmuş. Süt ve süt ürünleri yanı sıra kutu meyvesuyu da yapmaktadır ( ayrıntılı bilgi ve int sayfası için ). Normal de günlük tüketirken ne bileyim kahveye filan katarken Koop'un YARIM yağlı inek sütünü kullanırken; bu tarz tatlılarda kesinlikl